H.GÜRER
Ocak 2005
Kapitalizm
yalan, demogoji ve zulüm üzerinde durur, bu onun varoluş biçimidir.
Çünkü, bir avuç asalağın emekçilerin sömürüsü üzerine kurulu saltanatı anlamına
gelen kapitalizm, sömürülen sınıfların varolan sömürü sisteminin doğalmış,
normalmiş gibi, kadermiş gibi alternatifsiz ve değişmezmiş gibi algılanmasını
sağlamak zorundadır. Tarih içerisinde gelmiş geçmiş tüm sömürücü sınıflar gibi
burjuvazide bunu sağlayamadığı zaman düzenini daha fazla sürdüremeyeceğini
bilir. Bu yüzden ezilenlerin bilincini çarpıtmak, karartmak ve dumura
uğratmak için binlerce yanılsama yaratır. Ancak bunu hiçbir zaman tam olarak
başaramamıştır ve başarması da mümkün değildir. Çünkü işçi sınıfı kendi
içinden yanılsamaları aşarak sınıf bilincini kuşanan, yükselten
öncülerini, devrimcileri çıkarır. Bu, Kapitalizmin önlemeyi başaramayacağı en
önemli çelişkisidir. Burjuvazi bunu önleyemediği oranda en azından denetlemek,
kontrol edebilmek ister, bu anlamda toplumu izlemek ister. Kapitalist devlet
böyle bir paranoya üzerinden ayakta tutar.