29 Aralık 2008 Pazartesi

Yeni yılda umut yoldaşınız olsun!

H.GÜRER
29 Aralık, 2008

2009’un P. Syrus’un, “Değiştirilmeyen bir düzen, kötü bir düzendir” sözünü anımsayıp, yaşama geçireceğimiz bir yıl olması dileği,umudu ve inancıyla kucaklıyorum sizleri.

Her zorluğun doğacak bir güneşi vardır. Bizler de zorluklar karşısın da doğmaya devam edeceğiz! Bedeller verilmeden olmuyor! Bu güne dek, büyük inanç, irade ve kararlılıkla zulme karşı direnerek ayakta kalmayı başardık! Her yanımız yara-bere içinde olsa bile yüreğimizden damıttıklarımız ve bu damıtılanlardan beslenenler asla yılmazlar! Ben bu inançtayım…

3 Temmuz 2008 Perşembe

ABD’nin Emlak krizi ve krizin kökleri…

H.GÜRER
Temmuz, 2008

Ön Açıklama:[1]
Aşağıda ki  yazı Marksist ekonomist Michel Husson’un  son emlak krizini ele aldığı bir yazıdır. Fransızca olarak Lignes Rouges (Kırmızı Çizgi/Yol) dergisinin 43.sayısında yayınlanan bu yazıyı Türkçeye tercüme ederek Türkçe yayınlamayı güncelliğinden ve öneminden ötürü önemli buluyoruz. Bu yazının bizim için önemi, ABD’de ki emlak krizi konusunu ele alan çoğu ekonmoistlerin aksine MICHEL HUSSON’un anlaşılabilir bir şekilde ele alması ve krizi politik bir çerçeveye  oturtarak analiz etmesidir.

6 Haziran 2008 Cuma

”Futbol Asla Sadece Futbol Değildir”[1] “Football Against the Enemy”

H.GÜRER
Haziran, 2008

“Öğretmen sınıfta gökyüzü ile ilgili bir yazı okudu.
Öğrencisine sordu:
Ayşe gökyüzünde duyduğun yıldızlardan bir kaçını söyler misin?
Pop yıldızları,sinema yıldızları,futbol yıldızları...

Kapitalizmin "her şeyin pazarlanabileceği" anlayışına uygun olarak bir takım değişiklikler yaşayan futbol endüstrisi ne zaman oluştu? Kitleleri hop oturtup hop kaldıran, binlerce insana aynı anda bir marşı söyleten ve her sınıftan insanı etkileyen futbol hakkında ne biliyoruz? 

29 Nisan 2008 Salı

Düşünüş ve Yaşam Tarzımızda Etkin Olan Felsefi Akım ve Sosyal Pratiğimiz Üzerine (II)

H.GÜRER
29 Nisan 2008

“Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür.
Ama kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez.[1]

Evet, biz önce değişime kendimizden, sonra ailemizden, sonra çevremizden ve sonra da toplumun çeşitli katmanlarından başlayarak insanlığın bir bütününe kadar değişim diyalektiğini uygulamalıyız. Yani önce değişime kendimizden ve çevremizdekilerden başlamak zorundayız. Aksi halde “Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.“ diyen düşünür F.Nietzsche’nin bu ifadesinden farkımız kalır mı?

Bir önceki yazımızda doğru düşüncenin ortaya çıkış evresi, soru ve yanıt’ların bizim ve örgütlülüğümüz açısından önemi üzerine durmuştuk.

18 Nisan 2008 Cuma

Düşünüş ve Yaşam Tarzımızda Etkin Olan Felsefi Akım ve Sosyal Pratiğimiz Üzerine (I)

H.GÜRER
18 Nisan 2008

“İnsan bilmediklerinin esiridir,
Öğrendikçe Özgürleşir!”[1]

Genel bir doğru olarak ele alınan ve bildik ifadesiyle düşünme, klasik tanımıyla insanı diğer canlılardan ayıran, (esasen ayırmaz, ‘farklılaştırır’[2], bunun içinde ben cümlemi şu şekilde kurmayı tercih ediyorum) daha özlü ifadesiyle ‘farklılaştıran’ aklın bir fonksiyonudur! Daha basitleştirecek şekliyle ifade edecek olursak, Aklın bağımsız ve kendine özgü bir eylemidir. Bundandır ki İnsanın düşünen bir varlık olduğu söylemi sıkça rastladığımız diğer bir gerçektir.

14 Nisan 2008 Pazartesi

"Tanrıların Alacakaranlığı"

"Tanrıların Alacakaranlığı"
Marks’ın,artı-değer teorilerini yazarken, Kapital’in ikinci cildinin
Onyedinci bölümünde sermayeyi tanımlarken vardığı sonuçtur bu!
Bu sözler günümüze uyarlandığında söylene bilinir ki;
“Sermayenin alaca karanlığı”
Yada Marksın o beylik sözüyle;
“Burjuvazi için kıyamet günü”

H.GÜRER
14 Nisan 2008

Cenevre Halkevi 13.Kongresi Siyasi Perspektif Yazısı:
Genel Olarak Avrupa’da, Özel Olarak da İsviçre’de Siyasi ve Ekonomik Durum
Ve
Görevlerimiz!

Göç ve Göçmenlik olgusu;
Tarih, insan topluluklarının kitleler halinde veya bireysel olarak yer yüzü coğrafyasının bir bölgesinden bir başka bölgesine savaşlar, açlık, daha iyi şartlarda yasama isteği (ekonomik nedenler) gibi sebeplerden dolayı sürekli göç halinde olduğunu hep yazmaktadır.

5 Ocak 2008 Cumartesi

Gezegenler Arası Yolculuklar!

          H.GÜRER
5 Ocak 2008

                                                                                       
Turizmin uzaya yapacağı ilk akın belki de Virgin Galactic şirketinin başlatacağı ticari uzay uçuşları olacak! Şiirket 2008 yılından başlayarak uzayın sınırına düzenli yolculuklar başlatmayı hedefliyor. 2010’dan önce yolcular bir roket yardımıyla yerden yaklaşık 100 km yükseğe taşınacak ve bir süre yerçekimsiz ortamı yaşamaları sağlanacak. 2025 yılında dünyanın alçak yörüngesinde belki beş-10 günlük tatiller mümkün olacak. Burada kurulacak bir otel, Uluslararası Uzay istasyonu’na benzeyecek. Belki de şişme bir yapı bu iş için daha uygun olabilir. Yine de NASA uzmanları önümüzde ki 20 yıl içinde yörüngede bir Hilton beklenemeyeceğini söylüyor.

2 Ocak 2008 Çarşamba

Abdullah Öcalan’ın “demokratik cumhuriyet”i kimin cumhuriyetidir? Kitabına ÖNSÖZ!


“Mücadele Edenler
Her Zaman Kazanamazlar,
Ama Tarihte Kazananlar,
Hep Mücadele Edenler Olmuştur!”
H.GÜRER
Ocak 2008

Ülkemizde uzun yılları kapsayan bir sorun olarak karşımızda duran Kürt sorunu, ve azınlıklar sorunu olmakla birlikte bir bütün olarak Ulusal sorun tüm yakıcılığıyla karşımızda durmaktadır. Hiç şüphesiz ki Türkiye’de ki ulusal sorun, Kürt sorunundan ibaret değildir ve bununla da sınırlanarak çerçevelenemez! Çünkü, Türkiye’de ulusal baskıyı ve egemen ulusun tahakkümünü çeşitli biçimlerde yaşayan ve yaşamakta olan Ermeni, Arap, Çerkez, Laz, Rum, Gürcü, Ezidi, Süryani vd azınlıklarında varlığı söz konusudur.  Ancak, ülkemizde ulusal sorun noktasında Kürt sorununun daha da ön plana çıkmış olduğu da görülmelidir. Keza, Kürt ulusal sorunu azınlık milliyetler sorunuyla kıyaslanmayacak ve aynılaştırılamayacak kadar farklı özelliklere ve kapsama sahip niteliktedir.