2 Ocak 2009 Cuma

MKP’nin "Tarihi Muhasebesi"nde öznelcilik ve dogmatizm! Kitabına ÖNSÖZ

 H.GÜRER
Ocak, 2009 
"Biz, nasıl gercek hayatta insanları kendilerini
ne olarak gösterdiklerine göre değil,
gerçekte ne olduklarına göre değerlendiriyorsak,
siyasi yaşamda da siyasal grupların kendilerini ne
olarak gosterdiklerine değil
onların gerçekte ne olduklarına bakarız."
Karl Marks

'MKP'nin "Tarihi Muhasebesi"nde Öznelcilik ve Doğmatizm' adlı bu çalışlma, MKP'nin I. Kongre kararları ve sonuclarından hareketle yapılan bir çalışmaydı. Ancak, bu çalışlmayı sevgili Halil'in daha bir cok farklı çalışması gibi okurla buluşturarak 'özgürlük'lerine kavuşturmak ne
yazık ki uzun yılları aldı. Dolayısıyla da aradan yıllar geçti ve MKP II. Kongresini de yaptı. 

Kamuoyuna II. Kongrelerinin sonuçlarını yayınladıkları 2007 tarihinde, bu sonucları inceleme şansı bulduk. Ve gördük ki, II. Kongrelerinde I. Kongrelerini değerlendirirlerken, Halil'in 'Siyasal Öznelcilik' belirlemesini kendileri de şu ifadelerle kabul ediyorlar;
"(. . . ) Parti önderliğinin bilimsel bir şekilde muhasebe ederek mahkum ettiği ve ideolojik gıdasını öznelcilikten alan parti tarihimizdeki hatalara tekrar düşülmesi, I. Kongre çizgisinin başta önderlik olmak üzere parti tarafından yeterince kavranamadığını (. . . ) / (. . . ) "İdeolojik Olarak: siyasal, askeri ve örgütsel alanlarda yapılan hataları bir bütün olarak incelediğimizde bütün bu hatalara partiyi sürükleyen nedenlerin ideolojik
arka planında subjektivizmin yattığını görmekteyiz. (. . . )"!..
            Bu ifade, her ne kadar sorunun bir yanını oluşturuyor olsa da bütününü ifade etmiyor. Çünkü, "Siyasal Öznelciliğin" I. Kongrelerinin tüm siyasal sonuçlarının karakteristik özelliği olduğu, aklı başında her bilimsel düşünme yeteneğine sahip kişinin göreceği ve kabul edeceği bir şeydir. Keza, MKP I. Kongresinin devrim programı, devrim stratejisi ve taktikleri ve diğer bir çok temel siyasal belirlemeleri ülkenin sosyo-ekonomik yapı tahlili üzerinden yapılmamıştır. İşte MKP'de ki "Siyasal Öznelcilik" tamda bununla başlıyor ve bu, öznelciliğin zirvesi olarak kongrelerinde şekil alıyor.
            Halil, "MKP'de Siyasal Öznelcilik ve Doğmatik Teori" derken, durumu karakterize eden "Siyasal Oznelcilik" belirlemesinin II. Kongre sonuclarını okuduğumuzda ne kadar isabetli bir belirleme olduğunu görüyoruz. Nitekim MKP, II. Kongresinde yukarıda ki paragrafta olduğu gibi, daha bir cok noktaya da değinerek kabullenmek zorunda kalmıştır.
            Realite böyleyken, II. Kongre'de yapılan kısmi düzeltme ve vurgular, sorunun esasını değiştirmeye yeterli gelmiyor. Dolayısıyla da bu çalışma II. Kongre özgülünde de guncelliğinden bir şey yitirmemiş oluyor! Bu bakımdan bu çalışmayı, gecikmeli de olsa, bugün yayımlamak ve okura ulaştırmak güncel bir önem arz etmektedir.
            Bu çalışma, MKP'nin 'yeni', 'nitel' ve 'üstün' tespitlerinin de, bu gerçekler karşısında güneş görmüş kar gibi nasıl eridiğine okur tanıklık edecektir. Ve keza okur, bu çalışmayı MKP kongre sonuclarıyla değerlendirerek okuduktan sonra, yapılan kongrelerin kristalleşmiş "Siyasal Öznelci" düşüncelerden ibaret olduğunu görecektir.
            Elinizde ki bu çalışma 'IV' bölümden oluşmaktadır. Halil, Kitabın I.Bölümünde, MKP'nin, 28 mart 2004 yılındaki yerel seçimlerde, 'Demokratik Güç Birliği' adıyla oluşturulan platforma ilişkin yaklaşımlarını değerlendirirken, genel olarak da TDH'nin parlamento ve yerel (özel olarak yerel) seçim politikalarını, çalışma tarzını ve genel olarak seçimlere yaklaşımda ki düşünüş ve hareket tarzını irdelemektedir. Halil, bu vesileyle yalnızca yerel secimleri değerlendirmekle kalmamış, aynı zamanda yerel seçimler vesilesiyle MKP'nin  yapmış olduğu çeşitli siyasal değerlendirmeleri de irdelemiştir. Yine aynı bölümde, MKP'nin Kürt Ulusal Hareketine ve Öcalan'a yönelik değerlendirmeleri uzunca ele alınmıştır.
Halil, Kitabın II. Bölümünde ise, MKP'nin 'Mao ve Halk Savaşı'na yaklaşımını değerlendirirken, Halk Savaşı yürütülmüş ve yürütülmekte olan Nepal, Hindistan, Peru, Filipin, Kolombiya, Çin vd. Ülke pratiklerinin, ders ve tecrübelerinden, çeşitli usta ve önderlerden aktarımlarda bulunarak zengin bir Halk Savaşı tablosu çizmekte. Bununla da Türkiye'de yürütülmeye çalışılan 'Halk Savaşı' pratiğinin geliştirilebilmesi yönünde düşünceler ortaya koyuyor. Buna bağlı olarak da Halk Savaşı ile Köylü Savaşı arasındaki derin uçurumları işaret ederken, MKP'nin "Halk Savaşı"nın temel gücünün köylülük saymasındaki teorik miyopluğuna da vurgu yaparak bu yaklaşımı mahkum ediyor. Halil bununla da kalmayıp, nüfusun çoğunluğunu "köylü kitlesi"nin oluşturması halinde dahi, köylülüğü devrimin temel gücü saymanın mutlak şart olmadığını, Kaypakkaya'nın da işaret ettiği üzere "feodalizm, kökünden tasfiye edilmediği sürece de köylü kitlesi onemli bir devrimci güç olarak'' varlığını sürdüreceğini ve "devrimin içeriği''nin de "demokratik devrim olarak'' kalacağına parmak basarak tek başına 'köylü' kitlesinin varlığının, feodalizmin hakimiyetine işaret etmediğini vurguluyor.
            Yazar, çalışmasının III. Bölümünde, MKP'nin ''Parti'' ve ''Parti Tarihi'' konularına yaklaşımını ele alarak, bu konularda MKP'nin durduğu zemini, "esasen tasfiyeci karakterde" olduğunu vurguluyor. Okur, "Tarihi Muhasebe" başlığı altında yapılan değerlendirme bölümünü okurken, bizzat yazarın bahsedilen tarihsel kesitin tanığı ve bir öznesi olarak vermiş olduğu cevaplarıyla, çarpıcı örneklerle ve bilinmeyen yönleriyle yaptığı kimi aktarımlarla, MKP'nin koca bir tarihi nasılda tersyüz ettiğini gözler önüne sermektedir.
            Kitabın IV. Bölümünü oluşturan son bölüm ise, MKP'nin I. Kongre sonuçlarında "Kadınların Kurtuluşu Hareketi, Sınıf Mücadelesi ve Parti" başlığıyla yer alan perspektifler, örgütsel biçimler ve mücadele tarzı ile ilgili konuların yer aldığı ve yazarında "Kadın Sorunu ve Kadının Kurtuluşu Teorileri Üzerine" başlığıyla ele alıp değerlendirdiği bir bölümdür. Bu bölüm aynı zamanda "Kadın Sorunu Üzerine: İki Cins Arasındaki Tam Hak Eşitliği ve Cinslerin Kendi Bedenleri Üzerinde Tasarruf Hakkı" isimli kitap çalışmasının II. Bölümü olarak da yayınlanmıştır.
            Bu çalışmanın I. Bölümü Temmuz, II. Bölümü Eylul 2004, III. Bölümü ise Ocak 2005 tarihleri arasında, Bolu F-Tipi zindanında tecrit ve izolasyonun alabildiğine yoğunca yaşanmakta olduğu koşularda tamamlandı. Yine elinizdeki çalışmanın IV. Bölümü ise 2004'ü mart ayında bitirilmiştir.
            Halil bu çalışmalarında 'MLM' formülasyonunu kullanmaktaysa da, ancak daha sonraki süreçte 'Maoizm' üzerine yaptığı kapsamlı çalışma sonucunda Mao Zedung'un katkılarının başlı başına bir öğreti özelliği kazanmadığından hareketle 'Maoizm' tanımlamasının zorlama ve öznelci bir tanımlama olduğunu düşünmektedir. Mao Zedung'u Marksizm-Leninizm biliminin beş büyük ustası olarak görmekte. Ancak, Mao Zedung'un teoriye ve sosyalizmin inşası pratiğine 'nicel' ve 'nitel' katkılarını, karakter olarak Engels ve Stalin'in katkılarıyla aynı özelliğe sahip katkılar olarak değerlendiriyor.
            Halil, Mao Zedung'un teoriye, doğrudan kendi ismiyle özdeşleşen iki 'nitel' katkısı olduğu düşüncesindedir. Bunlardan biri, devrim stratejisine ilişkin olan "Uzun Süreli Halk Savaşı Stratejisi" diğeri de "Proletarya diktatörlüğü sisteminde revizyonizme karşı sınıf mücadelesinin yöntemi"ne ilişkin olanıdır. Ve Halil, bu nitel katkıların 'ist' vurgusu ve belirlemesiyle öne çıkarılmasının doğru olduğunu düşünmektedir. Örneğin tıpkı "Leninist devrim stratejisi" tanımlamasında olduğu gibi. Bu türden 'nitel' tekil katkıların 'ist' belirlemesiyle formüle edilmesi gerektiği kanaatindedir. Buna gore, Mao Zedung'un 'nitel' katkılarının, "Maoist devrim stratejisi" ve "Revizyonizme karşı Maoist sınıf mücadelesi yontemi" biçiminde formüle edilmeli demektedir...
            Haliyle okurun bu çalışmalarda Halil'in kullandığı MLM formülasyonunu geri aldığı ve bunun yerine ML formülasyonunu koyduğunun bilinmesinde fayda gormekteyim.
            Halil'in MKP'nin 1. Kongresi ekseninde yaptığı değerlendirmelerin bir diğer esaslı bölümü ise "Mao Zedung Değerlendirmeleri Üzerine" olan çalışmasında yer alan 'MKP'de Maoizm' sorunudur. Bilindiği gibi MKP 1. Kongresinin en esaslı belgelerinden biride "İdeoloji: Marksizm-Leninizm-Maoizm" belgesidir. İşte Halil bu esaslı konuyu bir başka çalışma kapsamında ele almış olduğundan, okurun bunu dikkate almasında fayda var.
            Sonuc olarak; Halil'in bu çalışmasının, tartışmalara boyut kazandıracağını ve yarının 'birlik'lerinde şekillendirici bir rol oynayacağını düşünüyorum.