17 Nisan 2007 Salı

"Kadın sorunu üzerine" Kitabına ÖNSÖZ!

İki cins arasında ki tam hak eşitliği ve cinslerin kendi bedenleri üzerinde tasarruf hakkı!


H.GÜRER
17 Nisan, 2007

Kadın Sorunu,Kadının Kurtuluşu ve Kadının Özgürleşmesi üzerine şimdiye kadar  çok şey söylenmiş,çok şey yazılmıştır.Genel teorik doğruların sıralandığı bir çok kitap ve yazı söz konusu. Kuşkusuz bu, kadın için “mutlu bir hayat”ın derhal hazırlandığı anlamına gelmediği gibi, teorik tespitler ve belirlemelerle yetinilerek somut örgütlenmelere gidilmemesi ve bu günün can alıcı sorununu sürekli devrime ertelenmesi de bir başka açmaz olarak Türkiye Devrimci Hareketinin önünde durmaktadır.Bu gün kimi çevrelerce yetkin devrimci kadınların kendi saflarında olduğunu haklı bir gurur kaynağı yapanlar söz konusu.Ama belirleyici ve tayin edici olan bu değildir.Türkiye de ki Milyonlarca emekçi kadının örgütlenmesi,dönüştürülmesi ve insanlığın ihtiyaç duyduğu o altın çağın kazanılması için kadınların vaz geçilemez ve devrim için hayati olan misyonları görülmek ve buna uygunda örgütlenmek  durumundadır.
Bu örgütlenme hiç şüphesiz ki Proletarya Partisi çatısı altında,onun denetiminde olmak durumundadır.Fakat,geniş kadın yığınlarına ulaşmak ve onları örgütleyip harekete geçirebilmek için “özel” örgütlülüklere,organlara ve komitelere ihtiyaç vardır.Okuyucu tüm bu konuları ayrıntılı bir şekilde ele alan bu çalışmada bunun somut izlerini görecektir.


Belli zorlukları, engelleri aşarak okuyucunun eline ulaşan/ulaştırmaya çalıştığımız  bu kitabın nasıl ve hangi koşullarda yazıldığının ve hazırlandığının okuyucu tarafından bilinmesi son derece önemli.Önemli,çünkü okuyucu bu ön bilgileri edindiği taktirde okumakta olduğu bu kitabı daha iyi anlayabilir,daha iyi kavrayabilir,daha iyi değerlendirebilir ve en önemlisi de bir çok imkansızlıklar içinde kaynak bulma, daha geniş araştırma yapıp soruna ilişkin daha açık ve kapsamlı aktarımlarda bulunma şansının en minimumuna sahip olunduğu F-Tipi Hapishaneleri koşullarında yapılan bu  çalışmanın,bu koşullara karşın son derece zengin bir yelpazeyi içerdiği de görülecektir. Yine Okuyucu bu ön bilgiler sonucu, kitapta edineceği bilgi ve hazzı, Kadın Sorunu’na ve Kadının Kurtuluşu’na yönelik düşünce sistematiğini, çok açık bir şekilde görebilecektir. Yani Halil;  sorunları salt analiz edip  belirlemeci bir tarzla ele almamış, karşılığını ve alternatifini de koymuştur. Dolayısıyla da okuyucu, yine kitapta, sorunlara ilişkin teorik tespitleri, siyasal çözümlemeleri ve perspektifleri de görebilecektir.

Erzurum Özel Tip Zindanında kaldığım sürece,Halil’in çalışmalarını okuma şansım oldu.Benden sonra ki çalışmalarını ise posta aracılığıyla ulaştırdı ve gerek bu çalışmaları okumamı/ takip edebilmemi ve gerekse yüzlerce sayfayı elektronik hale getirebilmemi ve dizgisini yaparak basıma hazırlayabilmemi sağladı.


Bu Kitap Halil GÜNDOĞAN’ın ilk ve son kitap çalışması değil.Bilindiği gibi “Metristen Muzura” adlı bir anı/anlatı kitabı ETİ Yayınevi tarafından çıkarıldı.Halil,içeri de tutsak olmanın vermiş olduğu dezavantajlara karşın, bunu da yaşamının her alanında olduğu gibi avantaja çevirmesini bildi/biliyor. Toplumsal sorunlardan ve devrimin sorunlarından uzak kalmayarak, devrimin sorunlarına ve toplumsal sorunların çözümü için  teorik katkı da bulunmak için tutsaklık sürecinde hiç ama hiç çalışmalarından, yazmaktan yeniden ve yeniden üretmekten kopmadı. Özellikle buna, tutuklanıp Erzurum Özel Tip Zindanı’nın da  2 yıla yakın Halil`le kaldığım süreçte bizzat tanık oldum. Erzurum`da kaldığım o dönem Halil’in “METRİSTEN MUNZURA”,  “ÖCALAN’ın SAVUNMASI ÜZERİNE”   ve yine “ROTA” isimli bir çalışması söz konusuydu. Bunun ardından elimizde ki bu zengin çalışmayı  bizlere ulaştırdı. Tabi belirttiğim gibi Halil de bitmek bilmeyen bir enerji söz konusu.Halil, “SİYASAL ÖZNELCİLİK ÜZERİNE” adlı MKP’nin 1.Kongresini ele alan ve onun teorik ve siyasal temellerine ilişkin ciddi değerlendirmelerde bulunan üç bölümlük oldukça hacimli bir çalışma daha tamamladı ve okura sunmaya çalıştı.Yine bununla da kalmayıp şuan üzerinde yoğunlaşmakta olduğu “MAO ZEDUNG’UN FELSEFİ YAKLAŞIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE” isimli çalışması söz konusu.Bununda birinci bölümünü bitirdiğini en son yazdığı mektupta belirtmişti. Ancak, bunca önemli çalışmaların olmasına karşın bu çalışmalar basılarak kitlelere ulaştırılma noktasında yetersiz kalındı. Halil’in Bolu F-Tipi hapishanesinde gönderdiği mektupta “sevgili Hakan, öyle sanıyorum ki yayınlanmayan çalışmalara yeni biri daha eklenecek” dediği çalışmalarına karşı gerekli sorumluluk gösterilemedi… Öyle ki 3 yıl önce yazılıp bitirilen bu çalışmayı ancak 3 yıl sonra bastırabilme imkanı yaratabilme şansına sahip olmama karşın,bu çalışmanın birinci baskısını da, yine imkansızlıklardan kaynaklı yeterli düzeyde çoğaltamamanın buruk hüznü söz konusu. Ancak,her şeye karşın,bir çok engeli ve barikatları, Hücre duvarlarını aşarak gelen bu ve diğer çalışmaları tüm koşullar ve imkanlar zorlanarak istenilen sayıda ve düzeyde olmasa da okura ulaştırmak bir görev ve sorumluluk olarak karşımızda durduğu inancındayım.

Yine “SIYASAL ÖZNELCILIK ÜZERINE” adli çalışmasını da en kısa zamanda düzenleyerek basıma sunmaya çalışacağız.

Önsüzü bitirirken söylemeliyim ki,Kadın sorununa bakış açımız, onun toplumsal maddi gerçekliğini kavrayıp örgütlenmemizle/ örgütlülükler yaratmamızla ilgili olan her şey ideolojik anlayışımızla ilintilidir. Bundandır ki, Devrimcilerin-Komünistlerin sosyal pratikte gerçek bir politik güç haline gelebilmeleri, ancak ve ancak toplumsal maddi gerçekliğin doğru bir şekilde kavranmasından ve bu realiteye uygun örgütlenmeler yaratmaktan geçer. Dolayısıyla da, kadınların örgütlenmesinde salt ne istediğimiz değil, aynı zamanda nasıl istediğimiz de önemlidir.

Özcesi,ne soruna bakmak görmektir,nede görmek algılamaktır! Bizlere düşen sorumluluk ise,baktığı şeyi gören, gördüğü şeyi algılayan ve algıladığı şeyleri de doğru bir şekilde sentezleyebilmek ve yaşama uyarlayabilmek içinde gerekli yol ve yöntemleri/araçları oluşturabilmektir.

Tüm bunlara bir nebzede olsa ışık tutacağına inandığım bu çalışma,inanıyorum ki okuyucu açısından son derece verimli olacaktır.Böylesi güzel ve verimli bir çalışmayı bizlere ulaştırdığı için sevgili Halil’i emeğinden dolayı kutluyorum.

Çalışmalarında Başarılarının devamını diliyorum Halil,
Sevgilerle...