H.GÜRER
11 Eylül 2016
Kütüphanemde ‘Dört Büyük Kutsal Kitap' da mevcut. Öyle, kütüphanemde
bulunsun, laf olsun beri gelsin diye değil. Zaman zaman Kur’ân-ı Kerim’in
Türkçe Meâline ve Bilinen dört İncil’i (Matta, Luka, Markos, Yuhanna) içeren
yeni Kitab-ı Mukaddes[1]’e göz atarım. İçindeki
hikâyeleri eskiden beri ‘büyülenerek’ okurum. ‘Matta’ ve ‘Yuhanna’
bölümlerinden bilirim, Hristiyan âleminin en kötü, en lanetli hikâyeleri,
İsa’nın 12 havarisinden biri olan Judas (Yahuda) üzerine olduğunu. Yine
burdan bilirim, Yahuda’nın ölümü ile anlatılan iki çelişkili[2]
suretin bulunduğunu!
‘Kutsal Kitap’ içerisinde yer alan hikâyelerdeki rivayetlere göre Yahuda,
30 gümüş için İsa’ya ihanet eder. Meşhur ‘Son
akşam yemeği’[3]nde, İsa havarileriyle yemek yerken şöyle der; “Size doğrusunu
söyleyeyim” dedi “Sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek.”[4] Sonra ‘Gestemani Bahçesi’[5] denilen yere giderler. Burada İsa uyuyup dinlenen havarilerine “Yeter!
Saat geldi. İşte insanoğlu günahkârların eline veriliyor. Kalkın, gidelim. İşte bana ihanet eden geldi!”[6] der.
“Tam o anda, İsa daha konuşurken, Onikilerden biri olan Yahuda
çıkageldi. Yanında başkâhinler, din bilginleri ve ileri
gelenler tarafından gönderilmiş kılıçlı sopalı bir kalabalık vardı. İsa’ya
ihanet eden Yahuda, “Kimi
öpersem, İsa O’dur. O’nu tutuklayın” diye sözleşmişti. Gelir gelmez İsa’ya yaklaştı, “Rabbî” diyerek O’nu öptü. Onlarda İsa’yı
yakalayıp tutukladılar.”[7] O’nu öperek
ele vermesi nedeniyle “Judas” adı ve “Judas öpüşü” Hristiyanlık âleminde ihanet sözcüğüyle
eşanlamlı olarak kullanılır. Gerisi ise yargılanma ve
çarmıha gerilme hadisesidir.
Yahuda ise rivayete göre duyduğu suçluluk nedeniyle ‘Kutsal Kitap’ın bir
bölümünde ‘kendini asar’,[8] bir başka bölümünde ise ‘Baş aşşağı düştü, bedeni yarıldı ve bütün bağırsakları dışarı döküldü’[9] denir. Böyle iki çelişkili ifadeye karşın, hainliğin
ve ihanetin simgesi haline gelir. Öyle ki, “Hayvanların kesim için bekletildiği
ağıllarda diğerlerini kesim yerine yönlendiren keçiye ‘Yahuda keçisi’ denir.
Almanya’da ise yeni doğan bebeklere Judas adının verilmesi yasaklanabiliyor.” Yani bu denli derin bir lanetlenme.
‘Kutsal Kitap’ Yahuda'nın İsa'ya ihanetini ’30 gümüş için’ olduğunu
anlatır! Oysa okuyanlar bilecektir ki, İsa vaaz vermeye başladıktan sonra bu 12
Havariyi özel olarak belirleyip eğitime tabii tutuyor. Özel olarak güveniyor.
Yahuda’nın ‘ihaneti’ doğru ise (ki aşağıda aktaracağım “Yahuda İncili” aksini
anlatıyor) bu durumda İsa’nın “yanlış ata oynamış” olduğunu söylemek pekâlâ mümkündür!..
Hatırlar mısınız bilmem, National Geographic
Türkiye’nin 2006 Mayıs sayısında, kapak konusu “Yahuda İncili” başlığıyla
çıkmıştı. Hatırlamalısınız, çünkü “Yahuda İncili” 1700 yıllık bir sırrı ortaya
çıkararak, bir inanç krizine neden olacak şüpheciliği tetiklemiş ve Hristiyanlık
aleminde bomba etkisi yapmıştı. Çünkü, Hıristiyanlık tarihinde İsa’ya ‘ihanet’
ettiği, O’nun malum sonu yaşamasını sağlayan ‘hain’ olarak görüldüğü ve bu
yüzden kendisinden en çok nefret edilen, en lanetli hikâyelerin başkahramanı
yapılan, İsa'nın 12'nci havarisi olan Yahuda’nın, aslında bir ‘İskaryot’
(Katil), hain olmadığını, aksine “İsa'nın rolünün gerçekleşmesini sağlayan bir kahraman
olduğunu ortaya koymaktaydı! Bu da yüz yıllardır İncil’in resmi anlatımını ters
yüz ediyor, İsa’nın kendi idamını hazırladığı savı öne sürülüyor ve hain
kahramana dönüşüyor!
National Geographic’in 2006 arşivlerine dönüp
baktığımda National Geographic Society’in uzun süren araştırmaları sonucunda
ortaya çıkan “Yahuda'nın İncili” kitabından sadece belli bir bölümü okunabilir
durumda olduğunu yazıyor. Bir çok sayfası kaybolmuş, yok olmuş. Radiocarbon
tarihlendirmesine göre 220-340 yılları arasında Gnostik karakterle yazılmış
olduğu belirlen bu İncil nüshasının bulunma serüveni ise oldukça ilginç. Uzun
olduğundan buna girmeyeceğim. Merak eden National Geographic’in Mayıs 2006
arşivlerinden araştırmalı. “Yahuda
İncili”nde anlatılanlar oldukça çarpıcı ve ‘resmi İncil’den çok farklı. Çünkü
Yahuda’nın bakış açısıyla
İsa'nın başından geçenleri anlatmaktadır. Bu da oldukça uzun olduğundan hepsini bir bütün
aktaramıyorum. Bu yüzden aktarımlarım, belli paragraflarla sınırlı kalacak.
Bir iddiaya göre, İsa, Yahuda'ya “bedeninin bu
dünyadan kurtarılması gerektiğini” ve “ancak bedeni ölüp maddi ve bozulmuş olan
bu dünyadan kurtulunca gerçek kurtuluşa kavuşacağını” söyler.
Bir başka iddiaya göre ise; İsa’nın en güvendiği
adamdır Yahuda. Ve İsa Yahuda’ya “Kutsal davamızın amaca ulaşması için acı
çekmenin zamanı gelmiştir. Git ve beni ihbar et” der. Yahuda “yapamam” dese de,
bunun için kendisine güvenildiğini bilir ve İsa'nın bu isteğini yerine getirmeye
ağlayarak gider. Belki bu çok düalist bir inanç gibi gelebilir. Belki de ‘kutsal
Kitap’ın belirttiği gibi tek amacı paraydı. Belki de Magdelana'ya karşı duyduğu
gizli bir aşktı!” Yada, İsa’ya çok
sadıktı ve O’nun isteğini yerine getirdi!.. Ya da, ortak amaç için ikisi de kendisini feda etmek zorundaydı!..
“Yahuda İncili”nin okunabilir satırlarında
şunlar yer alıyor: Ve İsa Yahuda’ya şöyle dedi: “Diğerlerinden ayrıl/onlardan
uzak dur. Sana krallığın gizemlerinden bahsedeceğim. Senin krallığa ulaşman/onu
elde etmen mümkündür. Ancak bunu yapınca sen çok üzülecek acı çekeceksin.”[10]
Bunun üzerine Yahuda kendi kaderini sorar. “İsa
ona şöyle yanıt verdi: “Gel, ben (iki satır kayıp). Krallığı ve onun neslini
gördüğünde üzülecek/kederleneceksin”. Yahuda bunu işittiğinde şöyle dedi:
“Ondan alacağım ne iyilik var? Zira sen beni o nesilden ayırdın/ayrı tuttun”.
İsa şöyle diyerek yanıt verdi: Sen Onüçüncü olacaksın. Diğer nesiller
tarafından lanet edileceksin. Onlara hükmetme pozisyonunda olacaksın. (…) Onlar
senin kutsal nesle yükselmene lanet edecek”.[11]
“Yahuda İncili”ne göre Yahuda aslında İsa’ya ihanet etmemiştir.
Aksine, İsa’yla bir plan yapıp İsa’nın
tutuklanmasını ve malum sonu yaşamasını sağlamıştır. İsa, Yahuda’ya kendisini
teslim etmesini, böylece ruhunun vücudundan kurtularak özgürleşeceğini, Yahuda’nın
da bu nedenle diğer havarileri kat kat aşacağını, hepsinden üstünde olacağını
söylüyor. İsa en sonunda bu hareketinden dolayı Yahuda’ya “daha sonraki
kuşaklarca lanetleneceksin” demeyi de unutmuyor.
İşte Yahuda’ya bu denli büyük ve ağır bir görev veriyor. Ki, Yahuda adı
yüzyıllarca Hristiyanlarca ihanetin yerine kullanılagelmiştir. Buna karşın Yahuda, lanetlenmesi pahasına kendisine verilen görevi ‘kutsal amaç’
için yerine getirir. “Kiss of judas”ın anlamı resmi İncil’e
göre ‘ihanet öpücüğü’dür. “Yahuda İncili”ndeki anlatımı baz aldığımızda ise biz
bunu ‘veda
öpücüğü’ olarak adlandırabiliriz…
N.Kazancakis’nin “Günaha son çağrı” kitabını
okuyanlar hatırlayacaktır, romanda Yahuda İsa’nın bizzat kendisine ‘ihanet
etmesini istediği kişi’dir! Çünkü İsa, Yahuda’dan başkasına güvenmemek ve başka
kimsenin bilmesini de istememektedir. Mesela İsa’nın
havarilerinden biri olan ve İsa’yı “üç defa inkâr eden” ama İsa’nın varisi
olarak görülüp I.Papa olan, Petrus'un böyle bir görevi kabul edeceğini hiç
sanmam! Buna karşın Dante’nin “ilahi
komedya”sında oluşturduğu cehennemin en altında yanan Yahuda ile ilk papa olan
Petrus arasında bir fark göremeyiz. N.Kazancakis 1953 yılında bu kitabı
yazdığında “Yahuda İncili”nden haberdar olduğunu sanmıyorum. Çünkü “Yahuda İncili”nin
ortaya çıkış tarihi çok sonra. Ya da biz öyle biliyoruz.
Sonuç olarak; “Yahuda İncili” Hıristiyanlık tarihinde ihanetçi olarak görülen ve
kendisinden en çok nefret edilip, lanetlenen bir şahsın aslında İsa’nın rolünün
gerçekleşmesini sağlayan bir kahraman olduğunu ortaya koymaktadır. Şayet,
Yahuda İsa’yı ele vermemiş olsaydı, başta çarmıh ve buna bağlı olarak
Hıristiyan teolojisinin temel doktrinlerinin en önemlisi olan kefaret doktrini
de olmamış olacaktı. “Yahuda İncili”ni
esas alırsak, Hıristiyanlar, İsa’nın
emrine uyup, ele verme suretiyle ona ‘ihanet’
etmiş Yahuda’ya lanet etmemeli, aksine kendisine verilen böylesi ağır bir
görevi yerine getirdiği için, ona minnet duymaları gerektiği ortaya
çıkmaktadır. “Yahuda İncili” işte tam da bunu yaparak Yahuda’nın aslında bir
kahraman ve İsa’nın en güvenilir havarisi olduğunu ilan etmektedir. Öyleyse şunu söylemek bizce yerinde olacaktır: “Hıristiyanlık,
‘haini’ olmadan bildiğimiz Hıristiyanlık ol(a)mazdı!”
Tüm bunca tarihsel süreci elekten geçirip kafa şişirmenin biz
cephesinde ki özetine gelelim. Tıpkı İncil’in bir çok
sayfasında karşılaştığımız ‘Hain’ ve ‘İhanet’ sözcüklerini, 15 Temmuz askeri
darbe girişiminin ardından, pek çok duyar ve okur olduk. Çok eskilerden bu
yana, Solcu, Sosyalist ve Kürtlere söylenen bu sözler “Rus beslemeleri, Ermeni
dölleri” şeklinde ‘uzak’ ve ‘kendilerinden olmayan’ bir unsur olarak ifade
ediliyordu. Bugün “Fetö/PDY terör örgütü” denilen cemaate karşı ise çok daha
içten, daha bağrı yanık söylüyorlar bunları. Çünkü, hem teolojik, hem ideolojik
olarak, aynı ana rahminde büyümüş ikiz kardeşler. Haliyle de ‘uzak’larında
değil, ‘kendilerinden olan’lar!.. Bu durum bize ister istemez ‘Kutsal amaç’
için kendini feda eden, bugün ‘hain’ ve ‘ihanetçi’ olarak gösterilenlerin,
yarın ‘kahramanlar’ olarak karşımıza çıkıp-çıkmayacaklarının garantisi olmadığını
gösteriyor...
Nasıl ki “Hıristiyanlık,
haini olmadan bildiğimiz Hıristiyanlık olamazdı”ysa, Türkiye’de ki siyasi
iktidarın, tüm gücü bu kadar kısa zaman içinde tek elde toplama ve rejim değişikliğinin
bu denli alt yapısını hızlı oluşturmasını sağlayan koşulları yaratarak süreci
kısaltma ve itme gücü ‘ihanet’ ve ‘hainlik’ etmiş olan bir cemaat olmadan kolay-kolay
olamazdı! Bu paralelde ele alındığında, siyasi iktidara karşı, cemaatin
yaptığının, yanağa kondurulan bir “veda öpücüğü” olduğunu söylemek yanlış
olmayacaktır!...
[1] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur)
[2] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Matta’ Syf: 1048, ‘Yahuda Kendisini
Asıyor.’ Bölüm ‘Elçilerin işleri’ Syf : 1159.
[3] Abç. Fısıh Yemeği
[4] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Matta’ Syf: 1074, ‘Fısıh Yemeği.’
[5] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Markos’ Syf: 1074.
[6] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Markos’ Syf: 1075.
[7] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Markos’ ‘İsa Tutuklanıyor.’ Syf:
1075.
[8] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Matta’ Syf: 1048, ‘Yahuda Kendisini
Asıyor.’
[9] Kutsal Kitap (Tevrat, İncil, Zebur) Bölüm ‘Elçilerin İşleri’ Syf: 1159.
[10] Yahuda İncili. Sahne
3: Yahuda Vizyonunu Anlatmakta/Nakletmekte ve İsa'ya Yanıt Vermekte.
[11] Yahuda İncili. Sahne
3: Yahuda kendi kaderini soruyor.