H.GÜRER
19 Temmuz, 2016
İki gün önce bir yazı yazmıştım.
"Bir/1 olmak, yaşamı ve geleceği kazanmak!" Diye... Orda esasen
bugüne vurgu yapmaya çalışmıştım. "Ohal" demesemde, birlikte olmanın
zamanı demek istemiştim! Ama "bekle-gör" yaklaşımı genel olarak
kronik bir handikapımız olduğundan, Türkiye devrimci hareketi reflekslerini
harekete geçiremedi! Onlar hala "darbe kalkışmasının ayrıntılarını
incelemeye" çalışıyorlar! Sersemlemiş haldeler. Sanki kendilerine karşı
bir darbe girişimi olmuşta, sersemlemeleri bundan!
Darbenin hedefindekiler
sersemliklerini hızlı attılar üzerlerinden. Keza, Olması gerekende buydu! Bizim
gibi davranacak değiller ya?! Şimdi (aslında uzun zamandır) karşı darbeyi
örgütlüyorlar. Çok ayrıntılı, kapsamlı ve yok edici bir darbe! Ve biz Türkiyeli
Marksistler tevekkül içinde bunu izliyoruz!
Marksist tevekkül topluluğu!
Süreç ağır ağır değil, zamanın peşine
fırtına kanatlarını takmış geliyor. Ağır. Ürkütücü. Acı ve zorluklarla dolu bir
süreç bekliyor insanları!.. "İnsanları" derken muhalif ve 'karşıt
olanları' kastediyorum...
Böyle gelişirken tavekkül içinde
bekliyor, olabilecekleri öngören Marksistler!.. Şimdiye dek hiç bir hazırlık
yapmamalarının, her zaman ki gibi hazırlıksız yakalanmalarının tevekkül bekleyişi
bu!..
Bu gün her türlü farklılıkları bir
yana bırakıp birarada, birlikte olma zorunluluğunu artık birilerinin söylemesi
gerekmiyor. Aklı başında herkesin bunu bilmesi gerekiyor!
Ama biz hala "ilkeleri" ve
"kırmızı" çizgilerimizi tartışmak durumundaymışız gibi tartışmalara
devam ediyoruz... Yarım asırdır tartıştığımız gibi! Ve felaket açıkça geliyor,
bizler ise sadece durup izliyoruz onun gelişini...